KAYSERİ AĞZI SÖZCÜKLER
Ben büyüklerimin Kayseri ağzıyla yaptıkları sohbetlerle büyüdüm. Eğitim hayatıyla birlikte bu ağzı unutmaya başladım. Oysa bu kelimeler benim kültürüm, benim farklılıklarım, benim şehrimin özellikleri, benim tarihim... Bunları yeni nesil bilecek ki tarihini, geçmişini, köklerini unutmasın. Bundan dolayı aile dostumuz merhum Kazım Yedekçioğlu'nun bize hediye ettiği kitabı internet ortamına taşıyarak daha geniş kitlelere ve özellikle gençlere ulaştırmak istedim. Sizler de bu sözlüğe katkıda bulunabilirsiniz.
Vesile ERBAŞ
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
YAZAR HAKKINDA
Bu sözlük oluşturulurken Kayseri'nin seçkin eşraflarından olan KAZIM YEDEKÇİOĞLU'nun "KAYSERİ AĞZI II SÖZLÜKLER" kitabından faydalanılmış olup sözcük ve anlamları birebir alınmıştır. Şimdi hayatta olmayan Kazım YEDEKÇİOĞLU 1919'da Kayseri'de doğdu. Gazi Eğitim Enstitüsünden mezun olduktan sonra çeşitli il ve ilçelerde görev yaptı. İstanbul Vefa Poyraz Lisesi müdürü iken emekli oldu. Daha sonra Kayseri'de çeşitli gazetelerde günlük köşe yazıları yazdı. 1955-59 yıllarında kendi adına, aylık (YENİ ERCİYES) dergisini çıkardı. Yayınlanmış kitapları;
1-Dikenli Kestane-Hoca Hakkı
2-Kayserili Genç Şairler Antolojisi
3-Övünmek Gibi Olmasın Ama Kayseriliyim
4- Okul Piyesleri
5-İğneden İpliğe
6-Kayseri ağzı I Deyimler
7-Kayseri Ağzı III Atasözleri-İlenmeler-Metin örnekleri
Sözlüğün İnternet ortamında yayınlanmasına izin veren, merhumun kıymetli varislerine, teşekkür ederim.
Special | A | B | C | D | E | F | G | H | I | J | K | L | M | N | O | P | Q | R | S | T | U | V | W | X | Y | Z | ALL
K |
---|
kebremYatak yerine beşiğin içine konulan yastık. | |
kecereÇıkrıkta ipliği kelep yapmaya yarayan tahta aygıt. | |
keçibekesiKeçilerin ayak bileğinden çıkan, çocukların oyunda "enek" olarak kullandıkları irice âşık. | |
keçimemesiSert kabuklu, sivri siyah taneli bir tür üzüm. | |
keliİki tarla , bağ ve bahçe... arasındaki toprak sınır. | |
kemakenTamamen, eksiksiz olarak. | |
kendirmeYarmanın değirmende çekilmemişi. | |
kennaGüya, aklı sıra, aklınca. | |
kepezimekÇok yorulmak, halsiz düşmek. | |
kepirAltı sert, yoğun killi toprak. | |